SARS VİRÜSÜ NEDİR?

SARS VİRÜSÜ NEDİR? NASIL BULAŞIR? KORUNMA YOLLARI NELERDİR?


SARS; (Severe Acute Respiratory Syndrome) Türkçe’ye “Şiddetli Ani Solunumsal Sendrom” ya da “Ağır Akut Solunum Yetersizliği Sendromu” olarak çevrilebilen halk arasında bilinen adıyla “gizemli zatürre”, ilk defa 2003 Şubat ayı sonlarında Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa’da görüldüğü bildirilen, ani başlayıp ağır seyreden, sebebi bilinmeyen, virüslerle oluşan 21. Yüzyılın tanıştığı ilk ağır ve bulaşıcı solunum yolları hastalığıdır.




 

Tarihçesi

İlk SARS vakası 16 Kasım 2002 tarihinde Çin’in Guangdong eyaletinin Foshan kentinde ortaya çıkmıştır (Eraksoy 2003). Çin Sağlık Bakanlığı 11 Şubat 2003 tarihinde SARS olgusunu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bildirmiş ve bu vaka 5 kişilik bir ekip tarafından 2 Nisan 2003 tarihinde doğrulanmıştır (Kuray 2003, http://www.bsm.gov.tr/sars/, Eraksoy 2003). SARS, Çin dışında ilk kez 28 Şubat 2003 tarihinde Vietnam’ın Hanoi kentinde teşhis edilmiştir (http://www.bsm.gov.tr/ sars/, Eraksoy 2003). Ağır zatürre geçiren bu hastada SARS, İtalyan epidemiyolog Dr. Carlo Urbani tarafından tespit edilmiştir. 11 Mart 2003’te Hanoi kentinde 20 sağlık çalışanı da SARS’a yakalanmıştır. Bu tarihte toplantı için Bangkok kentine giden Dr. Urbani uçakta rahatsızlanmış 29 Mart 2003 tarihinde SARS’ a yenik düşmüştür.





Epidemiyolojisi


Şubat 2003 tarihinde DSÖ tarafından alarm verilen SARS hastalığı ilk kez Çin’de başlamış, Hong Kong, Tayvan, Kanada ve Singapur’da etkili olmuştur. SARS hastalarının yaşları 25–70 arasında değişmekle 109 birlikte tüm yaş gruplarını tutabilen ve kadınlarda biraz daha fazla görülen bir hastalıktır (http://www.toraks.org.tr/sars/). Tüm Dünya’ da Temmuz 2003 itibariyle (29 ülkede) 8455 kişide görüldüğü ve 790 kişinin ölümüne yol açtığı bildirilmiştir. Ölüm oranı yaş arttıkça artmaktadır. Bu oran 24 yaş altındakilerde %1, 24–44 yaş arasındakilerde %6, 45–64 yaş arasındakilerde %15, 65 yaş üzerindeki hastalarda %50’dir.





CDC Tarafından Bildirilen Olguların Ülkelere Göre Dağılımı



Etiyolojisi


Hastalık etkeni SARS – CoV olarak adlandırılmış olup, antijenik ve genomik yapısı farklı ve mikroskopta incelendiğinde hale ya da tacı andıran bir görünümü olan bir coronavirüstür. ”Coronavirüs” adı; virüsü çevreleyen protein yapısının /molekülünün taç’a benzemesinden gelmektedir. Coronavirüsler, tek sarmallı, ve büyük, zarflı, pozitif iplikçi bir RNA virüsü ailesinin üyeleridir. Konak hücresinin stoplazması içinde çoğalırlar. Kolaylıkla mutant oluşturabilirler, her mutant yeni bir akciğer salgınına neden olabilir. Memeli virüslerini içeren Grup 1 ve 2, yalnız kuş virüslerinin bulunduğu Grup 3 olmak üzere; üç grup coronavirüs bulunmaktadır. Coronavirüsler, hayvanlarda ve insanlarda üst solunum yolu (nezle ve soğuk algınlığına yol açar) enfeksiyonlarına ve enterokolitlere yol açarlar. Hayvanlarda ağır hastalığa neden olurlarsa da, insan kökenleri daha önce hafif ve orta düzeydeki hastalıklardan sorumlu olmuşlardır. SARS – CoV, ağır semptomlara yol açan ilk insan coronavirüsdür. SARS etkeni olan coronavirüs ölümüne neden olduğu Dr. Urbani’nin anısına Urbani suşu olarakta adlandırılmaktadır.

Bulaşma Yolları

Coronavirüsler; 
1) Damlacık (Droplet) İnfeksiyonu, 
2) Hava Yolları, 
3) Vücut sıvıları olmak üzere, üç yolla bulaşmaktadır. 

En sık damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşır.Hasta kişinin öksürmesi ve hapşırması ile virüs içeren tükrük damlacıklarının çevreden kişiye /kişilere bulaşması ile hastalık yayılır. Coronavirüs türlerinin kuru havada ve yüzeylerde 3 saat süre ile canlı kalma özellikleri vardır.Bu nedenle,virüs kristalize olarak, soluduğumuz havada toz partikülleri şeklinde asılı olarak kalabilmektedir. İnkübasyon dönemi 2–7 gün olup 10 güne kadar uzayabilir. Yani hastalık belirtileri 2 – 7 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Virülans; virüsün hastanın organlarında hasar meydana getirme özelliğidir. SARS virüsünün virülansı çok yüksektir. SARS virüsünde ;yeterli araştırma bulunmamakla birlikte bu özelliğin olduğu düşünülmektedir. Bu virüs oda sıcaklığında 24 saatten fazla canlı kalabilmektedir. Dezenfektanlar ve ultraviyole virüs üzerinde etkili olabilmektedir. Belirti ve Bulgular Hastalık genellikle 38 derecenin üzerinde yüksek ateşle başlamakta; daha sonra üşüme, titreme, baş ağrısı, halsizlik, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ağrısı ve solunum zorluğu gibi diğer belirtilerde ilave olmaktadır. Başlangıçta hafif olan solunum yolu belirtileri, 3–7 gün sonra alt solunum yolu bulgularının eklenmesi, kuru öksürük, nefes darlığı ve hipoksemi görülmesi ile ağırlaşmakta ve gelişmekte olan solunum yetmezliği için hasta entübe edilmekte ve solunum desteği için yapay solunuma (mekanik ventilasyon) gereksinim duyulmaktadır. Akciğer filmi ateşli dönemlerde normaldir. Solunumsal fazda yamalı interstisyel gölge ve konsolidasyon görülür. Hastalığın erken döneminde, mutlak lenfosit sayısı azalmış, ilerleyen döneminde ise lökopeni, trombositopeni ve kreatinin fosfokinaz (CPK) yükselmiş, hepatik transaminazların (SGOT, SGPT) değerlerinde artış görülmektedir. 



 SARS Virüsünün Değişik Ortamlarda Kalış Süreleri


Tedavi


SARS şüphesi altındaki hastalar, şüpheli durum dışlanana kadar tipik ve atipik pnönomi etkenlerinin tedavisinde kullanılan atipik pnönomi antibiyotikleri antiviral ajanları ve kortikosteroid ilaçlarıyla tedavi edilmektedir. Hastalıkla ortaya çıkan semptomlara yönelik olarak destekleyici tedavi uygulanmaktadır. Hastalar mutlaka yataklı tedavi kurumlarında ve diğer hastalardan ayrı bir bölümde tedavi edilmelidir.


ENFEKSİYON GENEL ÖNLEMLERİ 


Temel infeksiyon kontrol önlemleri; izolasyon önlemleri (temas izolasyon önlemleri ve damlacık izolasyon önlemleri) ve el yıkamadan oluşmaktadır.



 SARS’ın Yayılımını Önlemek İçin Kısa Öneriler Listesi



1. Olası ya da şüpheli SARS hastalarının ateş ya da diğer semptomları kaybolduktan 10 gün sonrasına kadar toplumdan izole edilmesi sağlanmalıdır. Bu izolasyon semptomları şiddetli olanlar kişiler için hastanede, semptomları hafif olan kişiler için evde uygulanmalıdır. Hastanede izolasyonu yapılan hastalar negatif basınçlı saatte en az 6 kez oda havasının değiştiği, ayrı hava desteği olan, tuvaleti ve banyosu içinde olan özel odalarda kalmalı ve izlenmelidir. Oda havasının sürekli temizlenmesi ve oda havasının düşük basınçlı olması infeksiyonun diğer sağlık personeline yayılımını engelleyen temel önlemlerdir. Negatif basınç yokluğunda klima kesinlikle çalıştırılmamalı, oda pencereleri açılarak havalandırılmalıdır. 

2. Ateş ve solunum yolları semptomları geçtikten sonra 10 gün süre ile işe, okula veya kişilerin toplu halde bulunduğu alanlara gitmemeleri, ev dışı faaliyetlerini kısıtlamaları önerilmektedir. 

3. Bekleme salonlarında ya da aynı yerde bulunulması gereken zamanlarda solunum problemli bireyler başka bir alana alınmalıdır. 

4. Solunum yolu hastalıklarının nedeni saptanıncaya kadar damlacık izolasyon önlemleri alınmalıdır. 

5. Hastanın salgı ve vücut sıvılarına yönelik önlemler alınmalıdır. Bu önlemler; • Aspirasyonlar sıçramaya izin vermeyen kaplara alınmalı, • Cihazlara uygun he–pa filtrelerinin kullanılması, • Dezenfeksiyonda aerosolize olan ürünlerin kullanılmaması, • Sekresyonlarda kirlendiği düşünülen tüm malzemelerin bekletilmeden temizlenmesi, • Dezenfeksiyon işleminin önlük, maske, eldiven kullanılarak yapılması, • SARS’lı hastanın vücudundan çıkan sıvılarla olan her türlü temasta eldiven kullanılması tercih edilmelidir. Bunun yanında, vücut sıvılarıyla temastan sonra eldivenler çıkarılıp atılmalı, ellerin yıkanmalı, bu eldivenler tekrar kullanılmamalı ve el hijyenine dikkat edilmesidir. 

6. Hastanın nakli sırasında da izolasyon önlemleri alınmalıdır. Bu önlemler şunlardır; • Hasta tolere edebiliyorsa maske takılmalıdır. • En az personel ile nakli sağlanmalıdır. • Hasta taşınırken en az kullanılan koridorlardan geçirilmelidir. • Hastanın mümkünse dışarıdan girişi olan odalara alınması sağlanmalıdır. 116 • SARS hastasının taşınması sırasında salgıların temas ettiği ortamlar dezenfektanlarla silinmeli/temizlenmelidir. 

7. SARS hastası hapşırma yada öksürme sırasında ellerine vücut sıvılarının temasından sonra mutlaka elleri yıkamalıdır. Hapşırma yada öksürme sırasında mendille ağız ve burnunu kapatması ve devamlı maske takması sağlanmalıdır. 

8. SARS’lı hastaların aile ve arkadaşlarının risk altında olduğu unutulmamalı,önlemler ve korunma konusunda bilgilendirilmelidir. 

9. Şüpheli SARS vakası ihbarı olduğunda, bu vakayı yerinden alacak ve hastaneye nakli sağlayacak ambulans ve bu ambulanstaki görevli /görevliler ne yapılacağı konusunda bilgilendirilmelidir. 

10. Ambulanslar nakil işlemi sırasında,bütün sistemleri içerek şekilde dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyon işlemi sırasında; • Basınçlı hava mekanizması püskürtme yolu ile çalışan dezenfeksiyon yöntemleri kullanılmamalı, • Temizlik personeli, temizlik sırasında eldiven giymeli ve işlem bitince eldivenler çıkarılıp atılmalıdır. • Eller eldiven çıkarıldıktan hemen sonra su ve sabunla yıkanmalı (veya alkollü mendille silinmeli)ve kurulanmalıdır. • Sıklıkla dokunulan yüzeylerin ve havanın temizliği EPA kayıtlı düşük yada orta seviyede kimyasal ev dezenfektanları ile önerilen ölçülerde yapılmalıdır. 























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Virüslerin Tarihi

Bilim Nereye Gidiyor ?

Ortadoğu Solunum Yetmezliği Sendromu Koronavirüsü (MERS VİRÜSÜ)